31 Ağustos 2019

Hücre Canlı mıdır?

31 Ağustos 2019
Ankara, 11:49

Merhaba sevgili okuyucum.

"Hücre canlı mıdır?" soruma "tabi ki canlıdır" bu da sorumu dediğinizi biliyorum. Peki başka bir soru sorayım. "Kömür canlı mıdır?" Bu soruma tabi ki hayır dediniz, değil mi? İkisi de karbon atomlarından oluşuyor. Karbon atomundan oluşan hücre canlı ise yine karbon atomundan oluşan kömür de canlıdır. Şu an aklıma gelen bir sözü söylemeden geçmeyeyim. İngilizce söylenişi ile "diamonds are forever", Türkçe'si "elmaslar ölümsüzdür". Elmas da karbonun bir başka formudur.

Evrenin her yerinde var olan Yaratıcı Zeka, milyarlarca galaksi ve her birinin içindeki milyarlarca yıldız ve onların etrafında dönen sayısız gezegendeki her şeyi hassas bir kesinlikle düzenleyip yönetir. O'nun zekası nihai ve yücedir ve varlığın her hücresine nüfuz eder. En küçükten en büyüğe, atomdan kozmosa... Yaşayan her şey bu Yaratıcı Zekanın ifadesidir.

Hücre canlı ise, onu oluşturan moleküller de canlıdır. Moleküller canlı ise onu oluşturan atomlar da canlıdır. Atom canlı ise onu oluşturan protonlar da elektronlar da canlıdır. Atom altı parçacıklar da canlıdır sonucuna varırız. Atomu bir arada tutan zayıf çekim gücü, kuvvetli çekim gücü de canlıdır. Atomları birbirine çeken gravitasyon gücü de canlıdır. Atomun hareketinden oluşan elektomanyetik güç de canlıdır. Hareket ve canlılık Yaratıcı Zekanın akışının sonucudur.

Bir bebeğin doğmasını düşünün. Babanın spermi ile annenin yumurtasının birleşmesinden oluşan yeni hücre çoğalarak cenini yaratır. Cenin hücreleri bir taraftan çoğalırken, aynı zamanda değişime uğrarlar, evrimleşirler. Kalp ve damar sisteminin hücreleri oluşur, ve kan hücreleri. Dokuz ay zarfında hücrelerin kimisi beyin hücresine, kimisi akciğer hücresine, kimisi karaciğer hücresine, kimisi kemik hücresine dönüşür. Bu dönüşüm ve değişim doğuma kadar ve doğumdan sonra ölüme kadar sürer gider. Bu yaradılışta ve yaşamın her anında Yaratıcı Zeka vardır. O her atoma, moleküle, hücreye, dokuya, organa ve bedene nüfuz eder.

Yaratıcı Zeka, Yedi Spiritüel Yasa'ya uyarak hareket eder. Bedenimizdeki herhangi hücreleri düşünelim. Onların yaşama ve çalışmasının bu yedi yasanın ifadesi olduğunu görürüz. Her hücre, ister mide hücresi, ister kalp hücresi, ya da beyin hücresi hepsi bu yasalar ile doğmuştur.

Yaşamın Yedi Spiritüel Yasası başlıklı yazımı okumak için tıklayın.

DNA (Deoksiribo Nükleik Asit), Saf Potansiyel (İçsel Güç) Yasasının işleyişine güzel bir örnektir. DNA, Saf Potansiyelin somut ifadesidir, maddeye dönüşmüş halidir. Yaradılışın genetik kodlarını taşıyan nükleik asittir. Her hücrede var olan bu aynı DNA, bulunduğu hücrenin özgün ihtiyaçlarını karşılamak için kendini farklı şekillerde gösterir.

Her hücre aynı zamanda Alma-Verme Yasasına uygun yaşar. Her hücre denge ve denklik halindeyken canlı ve sağlıklıdır. Denklik hali doyum ve uyum halidir ve bu durum hücrenin devamlı alıp vermesiyle sağlanır. Her hücre diğer hücreleri besler ve destek olur, buna karşılık diğer hücreler tarafından beslenir. Her hücre dinamik bir akış içindedir ve bu akış hiçbir zaman kesilmez. Bu akış hücrenin hayatının özüdür. Bu akış Yaratıcı Zekanın akışıdır.

Sebep-Sonuç (Karma) Yasası her hücre tarafından mükemmel bir şekilde uygulanır. Hücre kendi zekasıyla her durum için en uygun, en kesin ve en doğru tepkiyi verebilir. Alma-Verme Yasasına göre hareket etmediğinde, Sebep-Sonuç Yasası çalışır ve hücre hasta olur.

En Az Çaba Yasası da her hücre tarafından mükemmel uygulanır. Her hücre görevini en az çabayla, sakin bir uyanıklık içinde sessiz ve verimli bir şekilde yapar.

Niyet ve Arzu Yasasını uygulayarak, her hücrenin niyeti, doğanın zekasındaki sınırsız düzenleme gücünden faydalanır. Şeker molekülünün enerjiye dönüştürülebilmesi gibi çok basit bir niyet bedende acilen bir seri olayı gerçekleştirir, belli miktardaki hormonlar doğru zamanda salgılanarak şeker molekülünün saf yaratıcı enerjiye dönüştürülmesini sağlar.

Her hücre, Zihinsel Bağımsızlık Yasasını da uygular. Hücrenin niyeti sonuçlardan bağımsızdır. Sendelemez, duraksamaz, çünkü davranışı yaşam odaklıdır ve şimdinin farkındalığıyla  hareket eder.

Her hücre ayrıca Dharma Yasasına da uygun yaşar. Her hücre kendi kaynağını, yüksek benliğini keşfetmek zorundadır. diğer hücrelere hizmet etmeli ve eşşsiz yeteneğini ortaya koymalıdır. Kalp hücreleri, mide hücreleri, bağışıklık sistemi hücreleri ve diğerlerinin hepsinin kaynağı yüksek benlikte, yani sınırsız saf potansiyel güçtedir. Hücreler bu kozmik bilgisayara bağlı oldukları için eşsiz yeteneklerini çabasız bir kolaylıkla ve ebedi bir farkındalıkla ortaya koyarlar. Sadece bu eşsiz yeteneklerini ortaya koyarak kendilerinin ve bedenin bütünlüğünü sağlayabilirler.

Bedendeki her hücrenin iç diyaloğu "nasıl yardım edebilirim?" diye sormaktır. kalp hücreleri bağışıklık sistemi hücrelerine, bağışıklık sistemi hücreleri mide ve akciğer hücrelerine yardım etmek ister. Beyin hücreleri de diğer tüm hücreleri dinler, yardım eder. Bedendeki her hücrenin sadece bir fonksiyonu vardır, o da diğer hücrelere yardım etmektir.

Kendi bedenimizdeki hücrelerin davranışlarına bakarak "Yedi Spiritüel Yasa'nın en olağanüstü ve verimli ifade şeklini görürüz. Bu doğanın dehasıdır. Bunlar Allah'ın / Tanrı'nın düşünceleridir ve gerisi sadece detaylardır.

Sevgi içinde olun.

Kaynak: Başarının Yedi Spiritüel Yasası, Chopra, D.


Hiç yorum yok:

BU YUNUS EMRE DENEN ŞAHIS ARTIK ÇOK OLUYOR

BU YUNUS EMRE DENEN ŞAHIS ARTIK ÇOK OLUYOR (Ömer Sami Ayçiçek. Araştırmacı-Yazar) Bu, Yunus Emre denen şahıs artık çok oluyor! Ben bu veli z...