03 Ocak 2021

Sağlık Üzerine Sohbet-03 Ekmek, Temel Besinimiz

 Ankara, 3 Ocak 2021

Sevgili kardeşim günün ve gönlün aydın olsun. Farkındalığın geniş olsun

Bugünkü konumuz ekmek, temel besinimiz. Kutsalımız

Kutsalımız dedim. Birçoğunuz bilirsiniz. Analarımızdan öğrendik. Biz çocukken ekmek yere düştüğü zaman alıp öpüp başımıza koyardık. Binlerce yıldır, buğday ekilip hasat edilmekte ve ekmek üretilmekte ve yenmektedir. Ancak son zamanlarda aklı evvel bazı diyetisyenler, doktorlar hatta profesörler ekmeği sofranızdan kaldırın diye fetva veriyorlar. Bizde bu sözlere kanıp uzun süre ekmek yemedik. Ekmek kilo yapar dediler. Bu söz doğrudur. Ancak beyaz undan yapılan kepeği alınmış ekmek nişastalı ekmek kilo yapar. Ekmek yemeyin diyen diyetisyenler ve doktorların sözlerinde de doğruluk payı olabilir. Bu konuda lütfen yazımızın sonunda yazdıklarımızı okuyun.

Lafı çok fazla uzatmadan geleneksel tıp ekolünden gelen Dr. Aidin Salih hanımefendi ekmek konusunda neler söylemiş onları sizinle paylaşalım.

"Buğday tanesinnin bütün vitaminleri, enzimleri, mikro elementleri oğulcukta, kabukta ve kabuk altında yer alır. Tanenin merkezinde ise derin uyku halindeki nişasta vardır. Buğday ıslanınca su, enzimleri eriterek, mikro elementleri ve vitaminleri canlandırır ve nişastaya akıtır. Enzimler nişastayı hafif şekere çevirerek oğulcuğa gönderir. Oğulcuk harekete geçer filiz çıkarır ve hayat başlar. Enzimlerin buğday kabuğunun içinde hapsedilmesinin ve nişastanın uyku halinde tutulmasının hikmeti enzimlerin nişasta ile karışmaması, buğdayın zamanından önce filizlenmemesi ve yüz yıllarca saklanabilmesi içindir." (Burada bir saptama yapmak istiyorum. Arkeologların yaptıkları kazılarda binlerce yıl öncesinden kalma ve bozulmamış buğday bulunmuş.) 

"Buğdaydan un yaparken kabukları (kepeği) eleyerek atmak ve sadece ağır ölü nişastayı un olarak kullanmak cahillikten başka bir şey değildir. Peygamberimiz buna asla izin vermezdi. Beyaz undan yapılan ekmeğin hazmı ağırdır, kanın asit seviyesini yükseltir. Safra kesesi, böbrek ve mesane taşlarına, kılcal ve toplar damarlarda tıkanmalara sebep olur. 

Şöyle fırından taze çıkmış taze ekmek ve pide yemeyi çok seviyoruz değil mi? İşte bunu yaparken bedenimize kötülük yapıyoruz. Dr. Aidin Salih diyor ki. "Sıcak mayalı ekmek bir çok hastalık ve bağırsak kurtları için yeterli sebeptir. Mayalı ekmek piştikten en az 3 saat sonra yenmelidir. Fakat mayasız yufka veya doğal mayalı hamurdan yapılan tandır ekmeği arada sırada sıcak da yenebilir."

"En sağlıklı ekmek taze öğütülmüş ve kepekli eski buğdaydan (genetiği değiştirilmemiş, GDOsuz) şerbetçiotu veya nohut mayası gibi doğal maya ile hazırlanıp tandırda pişirilen ekmektir. (Bendeniz de bir ekleme yapayım. Taş fırında odun ateşinde pişirilen ekmek de çok sağlıklıdır.) Ekmeğin hazmını kolaylaştırmak için hamura çörekotu, zencefil, anason, keten tohumu, kakule, dereotu tohumu katılabilir." 

Günümüzde bilinçli hanımlar artık evde kendi ekmeklerini kendileri yapıyorlar, doğru da yapıyorlar. Biz henüz bu bilince ulaşamadık herhalde, kendi ekmeğimizi kendimiz yapmaya başlayamadık. Çocukluğumuzda annemiz hamuru yoğurur bizde fırına götürür kendi ekmeğimizi yapardık. Sonra modern fırınlar çıktı. Bize beyaz ekmek yedirmeye başladılar. yazık ki ne yazık. Modern hayat sağlıklı ekmeğimizi de elimizden aldı.

"Arka arkaya 2 günden fazla buğday ekmeği yememek, çavdar, pirinç, arpa veya yulaf ekmeği ile dönüşümlü yemek gerekir. Ekmek tereyağ, zeytinyağı, içyağ, bal, reçel, ve yağlı sebze yemekleriyle yenebilir. Ancak et, tavuk, balık tahıl, süt gibi yiyeceklerle birlikte ekmek yemek hazmı zorlaştırır ve sağlığa zararlıdır."

"Bugün kara buğday gibi eski buğday türleri, arpa ve çavdar artık tarihe karışmıştır. Bunların yerini genetiği değiştirilmiş yeni tahıl türleri almıştır."

Şimdi de isterseniz bunun ne zaman ve neden yapıldığı konusunda gazeteci yazar Mehmet Ali Bulut'un sözlerini aktaralım. "Rockefeller ailesi genetiği değiştirilmiş buğdayı Kolombiya'da ürettirip 1954 yılında öncelikle Türkiye'ye ve Pakistan'a sokmuştur. Zamanın bilgisiz bilinçsiz hükümetleri bu GDO'lu buğdayları satın alıp vatandaşına yedirmiştir." Neden acaba diye düşündünüz mü? Nedenini öğrenmek için Youtube'da Mehmet Ali Bulut'un videolarını izleyin.

Şimdilerde toplumumuzda bilinç gelişti. Ne olduğunu bilmesek bile çok yaygın bir şekilde herkes GDO'lu ürün karşıtı oldu. Ancak bu konuda hepimizin çok bilgilenmemiz, bilinçlenmemiz ve bize giydirilmek istenen deli gömleğinin farkında olmamız lazım.

Sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum.

Selam ve sevgilerimle

Galip Turpan


Hiç yorum yok:

BU YUNUS EMRE DENEN ŞAHIS ARTIK ÇOK OLUYOR

BU YUNUS EMRE DENEN ŞAHIS ARTIK ÇOK OLUYOR (Ömer Sami Ayçiçek. Araştırmacı-Yazar) Bu, Yunus Emre denen şahıs artık çok oluyor! Ben bu veli z...