30 Eylül 2019

Allah'ım Hamdolsun Verdiğin Nimetlere, Sağlık ve Afiyete

29 Eylül 2019
Ankara, 18:49

Merhaba sevgili kardeşim

Bugünkü yazıma her gün her yemekten sonra yaptığım "Allah'ım hamdolsun verdiğin nimetlere, sağlık ve afiyete" duasıyla başlamak istiyorum. Bu akşam da karnımızı doyurduk çok şükür. Yarına Allah kerim. Doğa yarın da bizi doyuracak ve besleyecektir. Bundan şüphem yok. Allah (ona evren de diyebiliriz, kutsal ruh da diyebiliriz, Allah deyince neyi anladığımı "nereye baksam sen varsın orada" yazımda okuyabilirsiniz) devletimizi daim eylesin ve her zaman zenginlik versin. Düzenli olarak banka hesabımıza yatan emekli maaşının verdiği güvenle yazabiliyorum bu sözlerimi. Her gün işe gitmek ve rızkını kazanmak için sekiz saat çalışanlara kolaylıklar diliyorum. Emekliyim diye bacaklarımı uzatım yattığımı sanmayın. Ben de sizler gibi günde sekiz saat olmasa bile altı saat çalışıyorum ve işletmelere hizmet sunuyorum.

Bu akşam canım karıcığımın pişirdiği nefis karnabahar makarna ve sucuk menüsüyle doyurduk. Şükürler olsun kutsal doğaya, şükürler olsun kara toprağa, şükürler olsun kutsal tohuma.

Yaradılışın zekasını içinde taşıyan kutsal tohum kara toprağın bağrına düştü ve belirli bir süre içinde su ve hava ile beslendi büyüdü ve karnabahar oldu soframıza geldi. Onu yetiştiren çiftçiye, hale taşıyan nakliyeciye, pazarda satan pazarcıya şükranlarımı sunuyorum. Buğdayı toprağa serpen ve on ay boyunca ekinin büyümesini olgunlaşmasını bekleyip Temmuz ayında hasat eden çiftçi kardeşime, onu öğüten değirmenciye ve onu makarnaya dönüştüren işçi kardeşime, markette çalışan satıcıya ve sonunda onu pişirip soframıza koyan eşime şükranlarımı sunuyorum. İneğin yediği çayıra, etiyle sütüyle bizi besleyen ineğe, onu kesen kasaba, eti sucuğa dönüştüren işçiye, marketteki satıcıya ve sonunda onu pişiren eşime şükranlarımı sunuyorum.

Ben her yemekte yemeğimi şükür bilinciyle yerim. Tüm dikkatimi yediğim gıdalara verir, onların soframıza geliş serüvenini hatırlar şükrederim. Bu duygularla yemeğimi yediğimde o gıdaların midemde ve bağırsaklarımda sevgiyle sevinçle hazmedileceğini bilirim. Sonra yine sevgiyle kana karışıp tüm organlarıma, dokularıma ve hücrelerime enerji taşıyacağını bilirim. Sevgiyle huzurla yenen yemek ve içilen içecekler bedeninizi sevgiyle dolaşacak ve sevgi enerjisi yayacaklardır. Bu sevgi sonunda ruhunuzu da besleyecektir ve sevgiyle dolduracaktır.

Sevgiyle kalın...

21 Eylül 2019

Elon Musk Haklı mı? Evrenin Sırları Matematikte mi Gizli?

21 Eylül 2019
Ankara, 19:16

Aşağıdaki makaleyi T24'de yazan Güneç Kıyak'dan aynen aktarıyorum. 

Fizikçilerin evreni ifade etmede tek bir matematik denklem bulma ısrarı, bizi simülasyona mı götürecek?


Elon Musk haklı mı: Evrenin sırları matematik'te mi gizli?© T24 Elon Musk haklı mı: Evrenin sırları matematik'te mi gizli?Bilim insanları tüm evreni tek bir matematik denklemle anlaşılır kılma çabasındalar, bunun bizi bir sonuca götüreceğine inanıyorlar.
O sonuç nedir derseniz; belki varlık nedenimizdir, belki bizi sarmalayan sırların ardında saklı olan.
Fiziğe göre her şey matematikte gizli. Nörobilimcilere göre ise beynimizin içinde.
Hangisi doğru?
Yanıt gerçekten matematikte olabilir mi?
Bundan 400 yıl önce Galileo Galilei, doğanın gizeminin matematikte gizli olduğunu söylemişti. Nitekim bizim 3 boyutlu uzay ile zamandan oluşan gerçekliğimizde, bir çok olgu matematik denklemlerle ifade ediliyor ve bu denklemlerden hareketle öngörüler yapmak mümkün. Örneğin Newton yasalarını kullanarak bir cismin konumunu, hızını ve enerjisini farklı koşullarda büyük bir doğrulukla hesaplayabilir, hatta görselleştirebiliriz.
Daha teknik bir ifadeyle: Matematik denklemler ile tanımlanmış ilişkileri kullanarak olayları modelleyebilir, değişen koşullar altında öngörüler yapabilir, sonuç çıkarabilir ve yeni modeller yaratabiliriz.
Bunun bir diğer adı ise "Simülasyon".
Latince "taklit, benzetim" anlamına gelen simülasyon, kavram olarak fiziksel bir sistemin bilgisayar ortamında modellenmesi olarak günümüze evrilmiş olup, yaşamımızın bir çok alanında kullanılmakta.
Fizikçilerin evreni ifade etmede tek bir matematik denklem bulma ısrarı, bizi simülasyona mı götürecek?
Her şeyin ötesinde, böyle bir denklem olası mı?
Bilim insanlarına göre, bu mümkün. Ve bunun sırrı temel kuvvetlerin birlikteliğinde gizli.
Biliyoruz ki evren, temel kuvvetler olarak bildiğimiz güçlerin olağanüstü uyumu ile oluştu.
Bu kuvvetler, evrenin doğum anında birlikte, bir süper kuvvet formundaydılar ve ilk bir saniye içinde sırayla ayrılarak evreni şekillendirdiler. Kütlesel çekim, ilk ayrılan kuvvet oldu; ardından nükleer zayıf ve nükleer güçlü kuvvetler ayrıldı, elektromanyetik kuvveti yalnız bırakarak.
Evreni anlamanın tek yolu bu kuvvetler arasındaki ilişkiyi çözmek ve onları tek bir kuvvet formu olarak ilişkilendirmek. Bu ilişkilendirme, onların kuvvet taşıyıcısı temel parçacıklarının tanımlanmasını da içeriyor.
Elon Musk haklı mı: Evrenin sırları matematik'te mi gizli?© T24 Elon Musk haklı mı: Evrenin sırları matematik'te mi gizli?
Bilim insanları, bunun bizi bir sonuca götüreceğini düşünüyorlar. GUT (Great Unification Theory), yani büyük birleşim teorisi, bu amaca yönelik çalışmaları kapsamakta.
Kuvvetler arasında ilk ilişkilendirme, 1874 yılında Maxwell tarafından kurulmuştu. Maxwell, elektrik ve manyetik kuvvetlerin birbirini ürettiğini ve uzayda dalga şeklinde yayıldığını matematik denklemler eşliğinde bilim dünyasına kanıtladı. Elektromanyetik kuvvet olarak adlandırılan birleşik kuvvet, atom çekirdeği ile elektronlar arasındaki bağlayıcı güç, elektromagnetik spektrumun kaynağı, yaşamımızın olmazsa olmazı. Ancak onun kuvvet taşıyıcısı olan parçacık, yani foton, daha sonra, 1900'lü yılların başında tanımlanacaktı.
Ardından nükleer güçlü ve zayıf kuvvetler de mikroskopik ölçekte tanımlandılar. Yaşamın kaynağı olan Güneş'i bir nükleer reaktöre çevirerek bize yaşam sunan da bu iki kuvvettir. Kuvvet taşıyıcı parçacıklar olan kuarklar, leptonlar ve onların antiparçacıkları da tanımlandı. Bu yöndeki çalışmaları ile Sheldon GlashowAbdus Salam ve Steven Weinberg, 1979 yılında Nobel ödülü sahibi oldular.
GUT (Great Unification Theory) çerçevesinde, kütlesel çekim dışındaki tüm kuvvetler mikroskobik düzeyde ilişkilendirildi. Bir sonuca ulaşmak için tek bir engel kaldı, yerçekimi yani kütlesel çekim kuvvet taşıyıcılarını bulmak. İşte bilim insanlarının tıkandığı nokta burası.
Kütlesel çekim temel kuvvetler arasında en zayıf ama etkili olanı; evrenin dokusu ve dengesi ondan soruluyor. Kuvvet taşıyıcı parçacıkları olan gravitonlar ise henüz bulunamadı. Ancak Higgs bozonunun keşfi, bilim insanlarını heyecanlandırmaya yetti.
Biliyorsunuz, Higgs bozonu parçacıklara kütle kazandıran sihirli bir parçacık.
Fizikçiler neden bu konuda ısrarlı derseniz, onlar kütlesel çekim kuvvet taşıyıcılarının bulunması ile evreni karakterize edecek tek bir matematik denkleme ulaşılacağını umuyorlar.
Elon Musk haklı mı: Evrenin sırları matematik'te mi gizli?© T24 Elon Musk haklı mı: Evrenin sırları matematik'te mi gizli?
Tüm evreni tek bir matematik denklemle ifade etmek mümkünse, artık en büyüleyici soruyu sorma zamanı geldi: Her şey bir simülasyon olabilir mi?
O zaman yaratıcıyı bulmuş olur muyuz? Bulursak onu anlayabilecek miyiz?
Ayrıca evrenin bilgisayar ürünü olduğuna dair kanıt var mı?
Yanıt çarpıcı, Dünya'mız! Kanıt olmasa da kuvvetli şüphe diyelim. Dünya'mız, simüle olmuş bir yapının tüm özelliklerine sahip görünüyor.
Evrenin çok özel bir yerinde çok hassas bir denge içinde yaşayıp gidiyoruz. Bugüne kadar benzer başka bir dünya, başka insan türü ya da canlı formu bir yaşama rastlanılmadı.
Biz niye bu kadar şanslıyız?
Elon Musk, "bir simülasyon içindeyiz" derken haklı mıydı?
Ancak fizikçilerin itirazı var: Onlara göre mevcut evrende, böylesine büyük bir "simülasyon evreni"ni yaratacak ve sürdürecek kadar parçacık bulunmuyormuş!.

Orijinal haber için aşağıdaki sayfayı açın.
https://www.msn.com/tr-tr/haber/yazarlar/elon-musk-hakl%C4%B1-m%C4%B1-evrenin-s%C4%B1rlar%C4%B1-matematikte-mi-gizli/ar-AAHBveU

14 Eylül 2019

Sen Ver ki Sana da Verilsin

14 Eylül 2019
Ankara, 12:00

Alma-verme yasası der ki "sen ver ki sana da verilsin"

Sevgi istiyorsanız sevgi verin. İlgi ve takdir istiyorsanız, çevrenize ilgi ve takdir verin. Hayatınızın bolluk ve bereket içinde geçmesini istiyorsanız, çevrenize bolluk bereket verin. Para istiyorsanız, siz de ihtiyacı olana para verin. İsteklerinize ulaşmanın en kolay yolu başkalarının isteklerine ulaşmasına yardımcı olmaktır.

Bu yasa insanlar için geçerli olduğu gibi; şirketler, toplumlar ve milletler için de geçerlidir. Çalışanlarının hakkını veren işverene fazlasıyla kazanacaktır. Mazlum toplumlara yardım eden milletler bunun karşılığını fazlasıyla alacaklardır. Eğer hayatta güzel şeyler ile ödüllendirilmek istiyorsanız, başkalarına da bu güzellikleri dağıtmalısınız.

Vermenin, başkalarına yardım etmenin, tatlı dil ve güleryüz göstermenin veya onun için dua etmenin düşüncesi bile, onların duygularına dokunma gücüne sahiptir. Bunun nedenini şöyle açıklayabiliriz.
Bedenimiz kendi öz haline indirgendiğinde, enerji ve bilgi evreninde şu anda var olan bir enerji ve bilgi demetidir. Bizler bilinç evreninde şu anda var olan birer bilinç demetiyiz. Ancak "bilinç" enerji ve bilgiden daha fazlasıdır, düşünce gibi dinamik olan enerji ve bilgiyi kapsar. Bu sebeple biz düşünen bir evrende düşünen demetleriyiz. Düşüncenin ise dönüştirme gücü verdır.

Hayat bilincin sonsuz dansıdır. İlahi Yaratıcı Zeka evreni mikrokozmoz ve makrokozmos olarak yaratır. Bu yaratılışta insan bedeni de vardır evrensel beden de. İnsan zihni ve kozmik zihin arasındaki dinamik ve devimsel bir değiş tokuşun ifadesini görürüz

Alma-verme yasasına uygun yaşamanın ve tüm bu dolaşım sürecine başlamanın en iyi yolu, bir kişi ile karşılaştığınızda ona bir şey vermeye karar vermektir. Bu şey maddi değeri olan bir şey olmak zorunda değildir. Bir çiçek, bir iltifat, tatlı dil güleryüz veya bir dua olabilir. Aslında vermenin en güçlü biçimi maddi olmayandır. Yardım etmek, takdir etmek, teşvik etmek, ilgi ve sevgi göstermek verebileceğiniz en değerli hediyedir. ve maddi değerleri paha biçilemez. Birisiyle karşılaştığınızda sessizce ona teşekkürünüzü sunun, mutlu, sağlıklı ve neşeli olmasını dileyin. Bu şekilde vermek en güzelidir.

Aklınızda tutmanı gereken en önemli şey, ne kadar az yada çok paranız olursa olsun, doğuştan zengin olduğunuzdur, çünkü her türlü zenginliğin kaynağı içinizdeki gücünüzdür. Yani neşe, sevgi, mutluluk, huzur, ahenk veya bilgi gibi tüm ihtiyaçların nasıl karşılanacağını bilen bilinçtir farkındalıktır. Bir şeyi ilk olarak kendiniz için değil başkaları için istediğinizde, istedikleriniz kendiliğinden size akacaktır.

"Alan el veren elden daha hayırlıdır. (Hz. Muhammet)

Sevgiyle kalın.


Kaynak: Başarının Yedi Spiritüel Yasası, Chopra, Deepak.

11 Eylül 2019

Aşkın aldı benden beni, Bana seni gerek seni

Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni
Aşkın aşıklar oldurur
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem
Bana seni gerek seni
Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni
Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene Ver anları
Bana seni gerek seni
Yunus' dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni
Yunus Emre
Sevgili Yunus Emre'nin bu sözlerinden sonra söz söylemek benim haddim değil. Yunus'un yolunda ilerleyen bendeniz hakikat yolculuğumda onun mertebesine ulaşacak olursam o zaman böyle şiirler yazabilirim inşallah.

09 Eylül 2019

İlim İlim Bilmektir İlim Kendin Bilmektir

9 Eylül 2019
Ankara, 14:51

İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktır
Okumaktan murat ne
Kişi Hak'kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru ekmektir
Okudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere gelmektir
Dört kitabın mânâsı
Bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin
Bu nice okumaktır
Yiğirmi dokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Mânâsı ne demektir
Yunus Emre der hoca
Gerekse bin var hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektirYunus Emre
Tasavvuf şiirinin en büyük şairi ve mutasavvıf düşünürü sevgili Yunus Emre "İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmez isen, bu nice okumaktır" diyor ilk dörtlükte. Ne kadar güzel ne kadar derin anlamı olan bir deyiştir.

İlimlerin en önemlisi kendini, Öz'ünü bilmektir. Eğer insan kendi içindeki sınırsız sonsuz olanaklar alanını bilmiyorsa, bildiği diğer tüm bilgiler onu gerçek mutluluğa, gerçek özgürlüğe, gerçek huzura kavuşturmayacaktır. 

Dünya'nın tüm bilgilerine sahip olsanız, gerçek doyuma ulaşamazsınız. "Kendini bilmek" sözünden kendi bedenimizi bilmeyi anlamış olabilirsiniz. Böyle olsa bile insan bedeninin, organlarının, dokularının ve hücrelerinin tüm bilgisine sahip bir doktor eğer kendi Öz'üne ulaşma bilgisine sahip değilse, sahip olduğu bilgi yarımdır. 

"Kendin bilmek" sadece kendi "Öz'ümüze dönmekle, o sonsuz sınırsız yaratıcı ve düzenleyici alana temas etmekle mümkündür. Bunun da tek yolu meditasyon / zikir yapmaktır.

Kendini bilenlerden olanız dileği ile selam ve sevgiler

05 Eylül 2019

Hayat Sevgidir ve Sevgi Hayattır

5 Eylül 2019
Ankara, 09:11

"Vücudu bir arada tutan sevgi dışında nedir ki?
Arzu dediğimiz şey kendini sevmekten başka nedir ki?
Bilgi dediğimiz şey gerçeği sevmekten başka nedir ki?

Anlamlar ve şekiller belki farklıdır, fakat bunların arasındaki motif her zaman sevgidir. Kendime olan sevgim ve benim olan sevgi. Ben ve benim olan küçüktür, ya da tüm evreni kucaklayabilecek kadar geniştir. Ama sonuçta geriye kalan sadece sevgidir.

Sevgi evrendeki en güçlü kuvvettir. O şifa alanıdır, ilham verir ve bizi yüksek benliğimize yaklaştırır. Sevgi bize ve diğerlerine verilmiş ve hiç bir zaman bitmeyen kutsal bir hediyedir ve biz sevgiyi gerçekten deneyimlediğimizde kendimizi buluruz. Sevginin tüm kuvvetini ve dünyevi ve kutsal tüm yönlerini deneyimlemek için gerekli olan şey de bir sevgi kıvılcımıdır.

Sevgiyi yaşamanın pratiğini yapmak, evrenin sınırsız bereketini yaşamanın örneğidir. Kendiniz, aileniz, arkadaşınız ve Dünya, kaç kişiyi sevdiğinizden bağımsız olarak sevgiyi tüketemezsiniz. İçinizdeki sevgi tükenmez çünkü varoluşunuzun özü saf sevgidir.

Kadim Hindistan'da sevginin coşkusuna Ananda yani mutluluk bilinci denilirdi. Kadim bilgelere göre insanlar her zaman Anada yani mutluluk bilincinde yaşama yetisine sahiptirler. Yaşamlarımızı sevgi içinde yaşamak, ruhlarımızın gerçek doğasını gerçekleştirmek için bize yardım eder ve bu tüm varlıklar için geçerlidir.

Sat Chit Ananda, Varlık Bilinç Mutluluk.Sevgi ile yaşamak size daha fazla iyiliği çeker. Bu yüzden hayatınızda bereketi deneyimlemek için gerçekte olduğunuz sevgi haliyle yaşayın ve hayatınızın her yönüyle güzelleştiğini izleyin. Bu gün karşılaştığınız herkese nazikçe bir söz veya düşünce sunmak suretiyle sevgi içinde yaşamayı pratik edin. Başkalarına verebileceğiniz en büyük hediyenin sevgi olduğunu fark edin."

"Bu gün temas ettiğim her şeyi ve herkesi sevmeyi hatırlıyorum".

Kaynak: Deepak Chopra ile Bolluğun 21 Günü, The Chopra Center

BU YUNUS EMRE DENEN ŞAHIS ARTIK ÇOK OLUYOR

BU YUNUS EMRE DENEN ŞAHIS ARTIK ÇOK OLUYOR (Ömer Sami Ayçiçek. Araştırmacı-Yazar) Bu, Yunus Emre denen şahıs artık çok oluyor! Ben bu veli z...