18 Nisan 2021, Ankara
Peygamber efendimiz (sav) bir hadisinde "Oruç Tut Sıhhat Bul" buyurmuştur. Onun ümmeti olan bizlere söylenmiş en değerli öğüttür. Oruç insanın beden, akıl ve ruh sağlığı için çok faydalıdır. Bu yazımda Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi'nin Otofaji konulu araştırma sonucunu bulacaksınız. Ramazan sevincini yaşadığımız bu günlerde orucun faziletlerinden bahsetmek istedim.
Oruç sadece aç kalmak değildir
Savm, oruç kelime anlamı olarak sakınmak diye bilinir.
Fakat sakınmayı genelde yemekten içmekten
sakınmak olarak biliriz.
Oysa tüm azaların da orucu vardır.
“Nice oruç tutanlar var ki, aç kalmaktan başka bir kazançları yoktur. (İbn Mace, Sıyam,21)
“Nice oruç tutanlar var
ki, oruçlarından payları açlık ve susuzluktur. (İbn Hanbel, 2/373)
Bakara Sûresi 183 meâli: Ey iman edenler,
sakınmak sizden öncekilere yazıldığı gibi, sizlere de yazıldı. Umulur ki siz
fenalardan sakınır, Allah’a ortak koşmazsınız.
Cümle azaların orucu da vardır.
Gözün, kulağın, dilin, ayağın, elin, ağzın,
burnun cümle azaların her birinin orucu vardır.
Hele bir de kalbin orucu vardır ki, işte
Kâmil insanın orucu kalbî-dir.
Gözün orucu: Eğer kişi, kimsenin ırzına,
namusuna, helaline, malına, mülküne, makamına, parasına bakmaktan sakınıyorsa, onun
gözleri de oruçludur.
Dilin orucu: Eğer kişi, kimseyi çekiştirici
sözler etmekten, küçük görücü sözler etmekten, hakaret etmekten, yalan sözler
etmekten, boş sözler konuşmaktan sakınıyorsa onun dili de oruçludur.
Dilin orucu susma orucudur. “Meryem Sûresi
26”
Bir Mürşid-i Kâmil talebelerine” Boş sözler
edenin, yalan konuşanın, birilerini çekiştirenin orucu olmaz” der
Kulağın orucu: Fitne, fesatlık, dedikodu, yalan gibi birilerini kötüleyici sözleri dinlemekten sakınıyorsa kulak da oruçludur.
Bir Mürşid-i Kâmil, yanında dedikodu yapan birine”Orucum bozuldu” der.
O kişi de” Efendim bir şey yiyip içmedik”der.
Kâmil insan”Dedikodu yaptık” der
O kişi de” Ben yaptım efendim, siz yapmadınız ki” der.
Kâmil insan” Ben de duydum ya” der.
Elin, ayağın orucu: Eğer kişi haramı
almaktan, harama gitmekten sakınıyorsa, o kişinin eli, ayağı da oruçludur.
Ağzın orucu: Eğer kişi ağzına yiyecek, içecek olarak haram şeyleri almaktan sakınıyorsa, o kişinin ağzı da oruçludur.
Burun orucu: Kişi nefes alıp vermesinin
hikmetini, her nefeste biliyorsa, aldığı nefesin Allah’ın hayy sıfatı olduğunu
verdiği nefesin de kulluk boyutu olduğunu biliyorsa, işte o kişi burnuna da her
an oruç tutturuyordur.
Kalb orucu ise, Allah’ın kulundan
istediği oruçtur.
Kalb orucu ancak kâmil insanlara mahsustur
Onlar; tüm organlarına oruç tuttururlar.
Onlar; Allah’ın varlığının yanında kendilerine varlık
isnat etmekten sakınırlar, Allah’a ait olan sıfatları kendine nispet etmekten
sakınırlar.
İşte onlar; her nereye bakarlarsa baksınlar her
varlıkta Hakk’ı seyretmenin zevkindedirler.
Her nereye dönerlerse dönsünler oraya “Semme
Vechullah” şuuruyla bakarlar.
Onlar kendilerine benlik isnat etmekten her an
sakınırlar.
İşte onlar 1 aylık kapıdan geçip 12 aylarını her daim
“Savm” “Oruç” şuuruyla geçirirler.
[İsmail Dinçer]
Orucun bedene zihne ve ruha faydaları
Oruç tutmanın saglık açısından
faydaları saymakla bitmiyor. Allahu Teala bizleri hem nefs terbiyesi, hem daha
sağlıklı olabilmemiz için böyle güzel bir ay hediye etmiştir. Ayrica yoksulun
derdini daha iyi anlayabilmek, yardımlaşma ve ulvi güzel duygularımızı
hatirlamamiz için ne mübarek bir aydır Ramazan ayı. Her yaptığın güzel düşünce
artı puanlar ile güzel enerji oluyor bizlere saglik, mutluluk, bereket, huzur
olarak ve daha birçok guzellik olarak geri veriliyor.. Oruç tutmanın saglik
açısından da faydasi şu şekilde açıklanmış..
Metabolizma, gün içerisinde
tüketilen gıdaları hazmetmekle uğraştığı için vücudumuzun savunma ve bağışıklık
sistemi zayıflar. Oruç sırasında sindirime ayrılan zaman azaldığı için, iftar
ve sahurda dengeli ve sağlıklı beslenmeyle mide ve bağırsaklar bu süreçte
dinlenerek kendini yeniler. Özellikle durmaksızın çalışan karaciğerin
dinlenmesine olanak sağlayan oruç, kan içerisinde yer alan akyuvarların da
performansıyla vücudumuzdaki her organı ayrı ayrı dinlendirir ve hastalıklara
karşı direnç sağlar.
Otofaji
Japon bilim insanı Yoshinori
Ohsumi, insan vücudunun aç kalınca zayıf ve hastalıklı hücrelerin içindeki
gereksiz parçacıkları yok etme programını keşfetti. Bu mekanizmaya Otofajoni
adını verdi. Bu keşfiyle 39.Nobel Tıp Ödülünü aldı. Ohsumi şöyle diyor, “üç
günlük oruçtan sonra vücudun bağışıklık mekanizması yeni akyuvara oluşumunu
tetikliyor, vücut bağışıklık sistemini tamamen yeniliyor. Bu konuda
Müslümanların orucu adeta bir yenilenme programı olarak karşımıza çıkıyor.
Vücut stres altındayken oruç tutarken veya açlık sırasında çok fazla otofaji
(hücrelerin kendini yeme durumu) oluyor. Hücre, enerji üretimini kendi iç
imkanlarını kullanarak yapmaya çalışıyor.ve tabi ki ilk olarak çöpünü ve
patojen bakterileri sindirerek temizliğe başlıyor. Otofaji sürecinde belli bir
süreklilik olmaz ise; Parkinson hastalığı, diyabet ve kanser hastalığı
kaçınılmaz olabiliyor. Yılda bir ay kadar süre ara vermeden aç kalmanın
harikulade bir tasarım olduğunu söyleyebilirim. İslam’ın hastalıkların
tehlikesini otomatik olarak ortadan kaldıran bir sağlık programı var. “Peygamberimiz
bir hadisinde “Oruç tut sıhhat bul” demiştir.”