29 Ekim 2020

Emperyalist devletlerin haince planı

 29 Ekim 2020 Ankara

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 97. yılı kutlu olsun. Ebedi liderimiz M. Kemal Atatürk "Cumhuriyeti biz kurduk, onu yüceltecek sizsiniz" diyerek gençlere büyük bir sorumluluk vermiştir.  

Emperyalist devletlerin 100 yıl önceki tek amacı; Osmanlı Devletini yıkmak ve Türkleri Anadolu topraklarından sürüp çıkarmaktı. Türkleri Anadolu'dan sürüp çıkaramaz iseler bile Türkleri esaret altına almaktı amaçları. İstanbul'u Emperyalistler bu amaçlarından vazgeçmiş değillerdir. Yüz yıl önce Türk milletinden yedikleri tokadın acısını çıkarmak ve emellerini adım adım gerçekleştirmek için çalışıyorlar.

Çanakkale Savaşı'nda Osmanlı Devleti İngiltere ve Fransa ile savaştı. Ancak sadece bunlarla değil İngiltere'nin sömürgeleri Avustralya ve Yeni Zelanda orduları ve Fransa'nın bazı Afrika sömürgeleriyle savaşıldı. Çanakkale Savaşı 1915 yılında başladı ve bir yıl sürdü. Savaştaki tek müttefikimiz Almanya idi. 

İstanbul'un İşgali, Osmanlı İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros Mütarekesi ile Birinci Dünya Savaşı'nın bu ülkeler arasında sona erdiğinin ilan edilmesinin ardından gerçekleşmiştir. Osmanlı başkenti İstanbul, önce 13 Kasım 1918, sonra 16 Mart 1920'de olmak üzere iki kez işgal edildi. 

İngiltere liderliğindeki işgal güçleri Fransa ve İtalya Anadolu'yu parsel parsel işgal ettiler. Büyük komutan Mustafa Kemal'in liderliğinde Türk milleti kenetlendi, şahlandı adeta küllerinden yeniden doğdu. 1919 ve 1922 yılları arasında verdiği kurtuluş mücadelesi sonunda Türk milleti 29 Ekim 1923 yılında yeni devleti Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurdu. Büyük liderimiz Mustafa Kemal Atatürk "En büyük eserim Türkiye Cumhuriyetidir" demiştir. Türkiye Cumhuriyetinin aklı hür, fikri hür ve vicdanı hür vatandaşları Cumhuriyetimizi yüceltecek ve ilelebet yaşatacaklardır.

Emperyalistler; Türklerin ve Türk Devletinin sürekli olarak zayıf anını kollamaktadırlar. Onların devletimize ve milletimize saldırıları hiç bitmemiş ve bitmeyecektir. Bu onların hiç vazgeçmeyecekleri bir hedeftir. 

1954 yılında çok partili hayata geçip Demokrasiyi güçlendirmeye çalıştığımız dönemden itibaren emperyalistlerin ülkemizin önünü kesmek ve bizi diz çöktürmek için yaptığı saldırılar darbeler ve darbe girişimleri, siyasi ve ekonomik ayak oyunları devam ede gelmiştir ve bundan sonrada devam edecektir.

Amaçları bellidir. Türkiye' lileri bölmek ve parçalamak ve Türk Devletini yıkmaktır. Amaçları Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yılını ağız tadıyla kutlamamızı engellemektir. Onların bu amaçlarını hiç bir zaman aklımızdan çıkarmamamız lazımdır.

Son günlerde emperyalistleri yeni ve haince bir plan kurduğunu anlıyoruz. Bu sefer hedef İslam ve Müslümanlardır. Avrupa'da yükselen İslam'ın önünü kesmek ve hem dini hem de siyasi iktidarlarını korumak istiyorlar. Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron'un başlatığı İslam karşıtı hareketle hedeflenen; İslamı değersizleştirmek ve Dünya'daki Müslüman devletler arasında geliştirilmeye çalışılan iş birliği ve güç birliğini zayıflatıp sonunda yıkmaktır. Emperyalistler yeni bir Haçlı hareketi başlatmışlardır. Şu anda bu Haçlı hareketinin bayraktarlığını Macron yapmaktadır. Yakında diğer Avrupa ülkeleri buna dahil olacaklardır. Müslüman ülkeler içinde en jeopolitik öneme sahip ülke Türkiye'dir. Onun için sürekli Türkiye'ye saldırıyorlar. Türkiye'nin Dünya'daki özellikle Afrika'daki Müslüman ülkelerle olan iyi ilişkileri Avrupa' lı Devletleri ve ABD'yi endişelendirmektedir. ABD'nin Türkiye'de ve Dünya'da teşkilatlanmış FETÖ eliyle devletimizi yıkmaya yönelik 15 Temmuz darbe girişimi boşuna değildir. TC Devletini yıkarak Türkleri esaret altına alma planlarının son halkasıdır 15 Temmuz tarihi.

Özetle; emperyalistler hiç bir zaman o hain emellerinden vazgeçmeyeceklerdir. Bize düşen uyan olmak, birlik olmak, güçlü olmaktır. Üçüncü bin yıllık dönem Türklerin olacaktır inşAllah. 

Selam ve saygılarımla

[Galip Turpan]

25 Ekim 2020

Müzik ve Ruh Hali

25 Ekim 2020 Ankara

Müzik ve Ruh Hali

Dinlediğiniz müzik ruh halinizin aynasıdır. Ne tür müzik dinliyorsanız ruhunuz ona uyumlanır ve zihniniz ve bedeniniz de o frekansta titreşir.

Eskiden çok sevdiğim türkülerimizi dinlemekten bile haz almaz oldum. Tabi ki aralarında hala dinlemeyi çok sevdiğim türküler var. Özellikle Aşık Veysel'imizin türküleri. Bunlar ve benzeri türküler dışındaki türküler bile bana haz vermez oldu. Şu son bir iki aydır ilahi dinliyorum. Bunların en başında da Yunus Emre'mizin sözlerini yazdığı ve Ahmet Özhan'ın seslendirdiği "Muhammed Doğduğu Gece" geliyor. İkinci sırada Sami Yusuf'un bestelediği ve Azerice seslendirdiği "Nasimi" şaheseri geliyor. Altyazısı İngilizce. O ne muhteşem sözler, o ne muhteşem beste, o ne muhteşem orkestra, o ne muhteşem yapım. Emeği geçenlere sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Bu iki eseri dinlediğimde ruhumun yükseldiğini bir yüksek boyuta geçtiğini hissediyorum.

Bu iki eserin sözlerini daha önce blogumda, Facebook Hakikat Yolcusu grubumda yazmıştım. Aşağıda yeniden yazıyorum. 

Muhammed Doğduğu Gece

Alemler nura gark oldu (canım)

Muhammed doğduğu gece (hay hay)

Mümin münafık fark oldu (illalla hu yahu)

Muhammed doğduğu gece (illalla hu canım)

Arşın nuru yere indi (canım)

Suyun rengi nura döndü (hay hay)

Hep susuzlar suya kandı (illalla hu yahu)

Muhammed doğduğu gece (illala hu canım)

Huri kızları geldiler (canım)

Kundağın bile sardılar (hay hay)

Muhammed'e yüz sürdüler (illalla hu yahu)

Muhammed doğduğu gece (illalla hu canım)

Yunus ey der, ey kardeşler ((canım)

Akar gözlerden kanlı yaşlar (hay hay)

Secde etti dağlar taşlar (illalla hu yahu)

Muhammed doğduğu gece (illalla hu canım)

[Yunus Emre]

Bu ilahinin videosunu dinlemek için tıklayın 

Nasimi-Sami Yusuf

İki dünya benim içimde. Ama ben bu dünyalara dahil olmayacağım.

Ben hiçbir yerin hazinesiyim, Varlığa veya yaratıma dahil edilmeyeceğim

İki dünya benim içimde. Ama bu dünyalarda olmayacağım

Ben hiçbir yerin hazinesiyim, Varlığa veya yaratıma dahil edilmeyeceğim

Ok benim, yay benim, ben yaşlıyım, ben gencim

İki dünya benim içimde. Ama bu dünyalarda olmayacağım

Ben hiçbir yerin hazinesiyim, Varlığa veya yaratıma dahil edilmeyeceğim

Ben parçacıklarım, Güneş'im, Dört'üm ve Beş ve Altı'yım

Yüzümü [evreni] gör ve onu tarif et,

Çünkü açıklamanızda yer almayacağım

İki dünya benim içimde. Ama bu dünyalarda olmayacağım

Ben hiçbir yerin hazinesiyim, Varlığa veya yaratıma dahil edilmeyeceğim

Çalı yakıyorum, cennete yükselen kayayım

İki dünya benim içimde. Ama bu dünyalarda olmayacağım

Ben hiçbir yerin hazinesiyim, Varlığa veya yaratıma dahil edilmeyeceğim

Ben parçacıklarım, Güneş'im, Dört'üm ve Beş ve Altı'yım

Evreni yüzüm gibi görün ve tarif edin

İki dünya benim içimde. Ama bu dünyalarda olmayacağım

Ben hiçbir yerin hazinesiyim, Varlığa veya yaratıma dahil edilmeyeceğim

Kısacası, Evrendeki İlahi Emir’in (kun) halısı Bende tezahür buldu

Beni bu işaretlerden tanımanız için, ama farkında ol !, Ben burçlarda bulunamam

Ben okum, ben yayım, ben yaşlıyım, ben gencim

Ben Ebedi Hazineyim, Ama bir mücevher kutusunda tutulmayacağım

Bugün bile zor olabilirim Nasimi, Haşimi, Kureyşli olabilirim

Ben okum, ben yayım, ben yaşlıyım, ben gencim

Ben Ebedi Hazineyim

Bugün Nasimi, Haşimi, Kureyş olsam bile

Benden gücümün işaretleri var olur, Ama ben güç işaretimde yer almayacağım

Kontrol altına alınamam

Ben okum, ben yayım, ben yaşlıyım, ben gencim

Ben Ebedi Hazineyim, Ama bir mücevher kutusunda tutulmayacağım

Kontrol altına alınamam

Varlık ve varoluş gücümün işaretidir, Sonsuzluğum Benim Özümde

Beni bu işaretle tanı, ama farkında ol!, Ben burçlara dahil olmayacağım

Zapt edilemem

Ben zapt edilemiyorum, zapt edilemiyorum, zapt edilemiyorum,

İki dünya benim içimde. Ama bu dünyalarda olmayacağım

Ben hiçbir yerin hazinesiyim, Varlığa veya yaratıma dahil edilmeyeceğim

Ben parçacıklarım, Güneş'im, Dört'üm ve Beş ve Altı'yım

Yüzümü [evren olarak] görün ve onu tarif edin, açıklamanızda yer almayacağım

İki dünya benim içimde. Ama bu dünyalarda olmayacağım

Ben Gizli Hazineyim, Ooo Kulum

Ben tezahür olanım, Kulum

Ama okyanuslarda ve madenlerde tutulamam

Ben okum, ben yayım, ben yaşlıyım, ben gencim

Ben hiçbir yerin hazinesiyim, Varlığa veya yaratıma dahil edilmeyeceğim

Bugün Nasimi, Haşimi, Kureyş olsam bile

Benden gücümün işaretleri var olur, Ama ben güç işaretimde yer almayacağım

Ben hiçbir şeye sığmam, Ben hiçbir şeye sığmam, Ben hiçbir şeye sığmam

Ben Kabuk’um, ben Çekirdek'im

Ben kıyametin koruyucusu ve köprünün askısıyım

Öyleyse böyle bir gün için bu kumaştan bir cüppe yapıyorsun, çünkü senin dükkânında olmayacağım

Ben şekerim balım ben güneşim ben ayım

Her şeye ruh bahşediyorum, ama ruhun içinde olmayacağım

İki dünya Benim içimde, Ama ben bu dünyalarda olmayacağım

Ben hiçbir yerin hazinesiyim, Varlığa veya yaratıma dahil edilmeyeceğim

İki dünya benim içimde, Ama ben bu dünyalarda olmayacağım

Ben hiçbir yerin hazinesiyim, Varlığa veya yaratıma dahil edilmeyeceğim

Bu dünyalarda olmayacağım

Beste: Sami Yusuf

Bu ilahinin videsonu dinlemek için tıklayın

22 Ekim 2020

Abdest ve Namazın Fazileti-2

22 Ekim 2020 Ankara

Abdestin Faziletleri

İnsan vücudu üzerinde yaklaşık 700 Biyolojik Aktif Nokta (BAN) bulunur. Bunlardan 66 tanesi "Agresi Noktası" olarak adlandırılan ekstra aktif noktalardır. 66 Agresi Noktasından 61 tanesi abdest organlarında yer almaktadır. Abdest sırasında organları yıkanırken BAN faaliyete geçer, agresi noktaları dengeye ulaşır. Bu sebeple abdest alırken sırayı bozmamak gerekir. 

Yüz yıkanırken mide, bağırsaklar, safra kesesi, idrar yolları, sünür sistemi ve üreme organları uyarılır.

Kollar yıkanırken bağırsaklar, kalp, akciğerler, üreme organları, idrar yolları, ve kan dolaşım sistemi uyarılır.

Kulaklarda yaklaşık 100 BAN vardır ve hemen hemen bütün organlarla bağlantılı bir komuta merkezidir. Kulaklar mesh edilirken bütün organlar uyarılmış olur. 

Ayaklar yıkanırken hormon dengesini sağlayan, büyüme ve üremeyi kontrol eden hipofiz, böbrekler ve hemen hemen bütün organların faaliyetini etkileyen BAN uyarılır.

Abdest sırasında akupunktur noktalarının uyarılmasıyla, vücutta enerji ve kan dolaşımı kolaylaşır, vücudun direnci artar, bağışıklık sistemi güçlenir. Ateş yükselince soğuk su ile abdest almak, ateşi 1,5-2 derece kadar düşürür.

Abdest tansiyonu düşürür, baş ağrısını hafifletir, uyuklamayı, yorgunluğu ve öfkeyi giderir. Soğuk su kullanmak, abdestin ve guslün faydalarını artırır. Ancak akciğer veya karaciğer hastası olanlar, ağır ameliyat geçirenler, yaşlılar, ishal olanlar için ılık su kullanmak daha iyidir.

Peygamberimiz (s.a.v) ashabına, abdest için ılık su tavsiye ederdi. Bu tavsiye avam için değil, soğan ve sarımsak yememe tavsiyesi gibi, yüksek manevi mertebelere ulaşan ve düşük ruh mertebelerine ait yıkıcı ve kronik hastalıklardan kurtulanlar içindir.

Her abdestte misvak kullanmak çok önemlidir.

Namazın Faziletleri

24 saat içinde ardarda gelen, 5 tane büyük ve 50 tane küçük aktif bioritm periyodu vardır. 5 büyük periyodun her birinin başındaki ilk 15 dakika biyolojik olarak en aktif zamandır. Bu sırada akupunktur noktaları tamamen açık durumdadır. 5 vakit namaz bu 5 büyük periyoda denk gelirEzandan sonraki 15 dakika boyunca BAN tamamen açıktır. Sonra 1,5-2 saat boyunca yavaş yavaş kapanmaya başlar. 2 saat sonrası ile bir sonraki ezan vakti arasında ise tamamen kapalıdır. Allah'ın Resulü (s.a.v) buyurmuştur.

"Namaz için vaktin evveli Allah'ın rızası, vaktin ortası Allah'ın rahmeti, vaktin sonu ise Allah'ın affıdır. İnsanlar eğer namaz erken gelmenin sevabını bilselerdi, bunun için yarışırlardı"

Namaz Hareketleri

Rüku: omurga, üremem organları, böbrekler ve idrar yolları gibi karın içi organların sağlığını korur. Mide, karın, sırt ve boyun kaslarını güçlendirir.

Secde: bedenin üst bölgesinde kan akışını artırır, beyinde sıvı ve kan akışını düzenler. Beyni temizler ve hafızayı güçlendirir, anlayış ve düşünce gücünü artırır. Akciğer, kalp ve sinir sistemini arındırır. Secdeye gitmek ve secdeden kalkmakla tüm eklem ve kasların sağlığı ve esnekliği korunmuş olur.

Selam: selam verirken omuzlara bakmak, göz kaslarında tembelliğe, gözlerde kan dolaşım bozukluğuna, boyun omurlarında kireçlenmeye engel olur. 

Abdest ve namazın faydaları saymakla bitmez. Burada sadece örnek olarak birkaçı anlatılmıştır, manevi hikmetlerine ise değinilmemiştir. 

Sağlığı korumak için abdest alıp namaz kılmak, helal yemek ve yemeği azaltmak yeterlidir.

Kaynak: Gerçek Tıp Yitik Şifanın İzinde, Aidin Salih

 

BU YUNUS EMRE DENEN ŞAHIS ARTIK ÇOK OLUYOR

BU YUNUS EMRE DENEN ŞAHIS ARTIK ÇOK OLUYOR (Ömer Sami Ayçiçek. Araştırmacı-Yazar) Bu, Yunus Emre denen şahıs artık çok oluyor! Ben bu veli z...